“Dünyanın iyiliği için bizi görmezden gelmeyin…
İşgal altındaki Kudüs’ten bidiriyorum, ben Janna Jihad”
Filistin’de Ramallah’a yakın Nabi Salih köyünde annesiyle beraber yaşayan 10 yaşındaki Janna Jihad, bir çocuk olarak 3 yıldır Filistin halkının yaşadığı zulmü ve baskıyı duyurmaya çalışıyor. Elindeki küçük kamerası ile çektiği görüntüleri sosyal medya hesabından paylaşan Janna Jihad, “Evlerimizin basılmadığı, tutuklamaların olmadığı, kanların dökülmediği bir Filistin istiyorum. Dünyanın iyiliği için bizi görmezden gelmeyin” diyor. Tüm yaptığı Filistin’de yaşananları, tüm yalınlığıyla, eski model kamerasıyla dünya kamuoyuna duyurmak.
Batı Şeria’daki hemen her eylemi görüntülüyor Janna. Amacını işgal altındaki Filistin’in sesini dünyaya duyurmak olarak özetliyor. Filistin halkının yaşadığı zulmü ve baskıyı gözler önüne sermek için en tehlikeli ortamlarda dahi amatör kamerasıyla çatışmaları kayıt altına alıyor. Haberlerini sosyal medyadaki hesaplarından yayınlayan Janna, gerçekleri görmek için insanları Filistin’e davet ediyor. Çocukların öldürülmediği ve hapse atılmadığı bir dünyayı hayal ediyor ve insanlara o küçük yüreğiyle bildiriyor:
“Geceleri geç saatleri evlerimizin basılmadığı, tutuklamaların olmadığı, kanların dökülmediği bir Filistin ve kimseye ait olmayan ama herkese ait olan bir dünya istiyorum. Bunu hep beraber yapacağımıza inanıyorum. Dünyanın iyiliği için bizi görmezden gelmeyin, yanımızda olun” diyor.
Ülkesinin Sesi Oluyor…
‘Büyüyünce ne olacaksın?’ sorusuna ‘Gazeteci’ diye cevap veren cesur Janna, ‘Neden gazeteci olmak?’ diye sorulunca şu cevabı veriyor: “Bu işi yapmaya şimdiden başladım, çünkü burada çok şey oluyor ve hiç gazeteci yok. Olan onca şey haberleştirilmiyor. Arkadaşım Mustafa, amcam Rüştü öldürüldüğünde ve diğer arkadaşlarım yaralandığında kimsenin sesi çıkmadığı gibi sokaklarda mücadele eden nice Filisitinli’nin adı bile anılmadı.
Benim de İsrail’in Filistinliler hakkında yaptığı kötü haberlerin aslında gerçek olmadığını göstermem lazımdı. Bir de gazeteciliğe zaten özeniyordum. Onlar gibi olmak istiyordum. Filistin haberlerinin yetersiz olduğunu herkesin bilmesi önemli. Dünyanın dikkatini çekmiyor çünkü…
Ben bu işi Filistinli çocukların adına yapıyorum. Biz çocukların ve Filistinlilerin yaşadıklarını dünyaya duyurmak için yapıyorum.” sözleri ile dünyanın ülkesine karşı gamsız duruşunu göstermek istiyor.
Filistin ile alakalı etkinlikler için Fransa, Ürdün, ABD ve Suudi Arabistan’a da giden Janna, ülkesinin geleceği için çabalamaktan bir an olsun geri durmuyor. Küçük yaşına rağmen, ulaşabildiği her ortamda zulüm gören halkı adına sorumluluk ve söz sahibi oluyor.
İlk günden beri gazeteciliği Filistinli çocuklar adına yaptığını belirten Janna Jihad, ileride Fox News ve CNN’de çalışmak istediğini söylerek ekliyor: “Bunlar hem büyük kanallar hem de Filistin’in haberlerini yanlış yansıtıyor. Dünya üzerinde en etkili yayınları bu kanallar vasıtası ile duyuyor insanlar. Ben burada çalışarak Filistinlilerin hayatlarını, hayallerini, mücadelelerini doğru şekilde dünyaya duyurmak istiyorum.”
Filistin Haberleri Az ve Yanlış
Beşinci sınıf öğrencisi olan Janna Jihad, ayrılmış bir anne babanın tek çocuğu. Filisitin’de Sosyal Kalkınma Bakanlığı’nda memur olarak çalışan annesinin yanında kalan Janna, gazetecilik yapmaya başladığında 7 yaşındaydı.
Birgün annesiyle evinde otururken köylerine ateş açılmış ve Janna annesinin telefonuyla hemen görüntüleri çekerek bir yandan da yaşadıkları anı anlatmış. Annesi Janna’nın çektiği videoyu fark edince internette yayınlamış. Janna’nın amatör olarak gazeteciliği de böylece başlamış. Dayısı da gazeteci olan Janna Jihad’ın en büyük hayaliymiş gazeteci olmak. Dünya basınında Filistin’in haberlerinin yanlış ve çok az yer bulmasından rahatsız olunca ‘Neden şimdi yapmıyorum?’ diyerek kolları sıvamış küçük yaşına aldırmadan. O gün bugündür ağırlıklı olarak Batı Şeria’da yaşanan eylemleri, köyüne yapılan baskınları dünyaya duyurmaya çalışıyor.
Bunun için de genellikle Snapchat, Facebook, Instagram ve Twitter gibi sosyal medya hesaplarını kullanan Janna’nın çektiği görüntüler, çoğu zaman haber kanalları tarafından da kullanıyor.
Sosyal medyada paylaştığı haberlerinin altına hem olumlu hem de olumsuz yorumlar yazıldığını söylüyor. Büyük çoğunluğu destek mesajları olsa da, Janna’nın haberlerinin yanlı olduğunu, gerçeği yansıtmadığını düşünenler de var.
Janna: “Onları umursamıyorum. Burada gerçekten neler olduğunu, neyin doğru neyin gerçek olduğunu kendi gözlerinizle görmeniz için Filistin’e gelin!” diyor defaatle…
Ailesi Endişelense de Ona Destek Oluyor
İsrail askerlerinin gazetecilere çok sert davrandıklarını ifade eden Janna Jihad, “Filistinli gazetecilerin kameraları ellerinden alıyorlar, hatta kırıyorlar. Onları yaralamaya çalışıyorlar. Pek çok haber bu engellemeler yüzünden yayınlanamıyor. Filistinlilerin zor bir yaşayışı var ama Filistinli gazetecilerinki daha da zor. Benim elimden hiçbir zaman kameramı alamadılar. Fakat bir defasında yine köyümüze gelmişlerdi. Ben de arkadaşlarımla bahçede oynuyordum. O sırada ateş açmaya başladılar. Hemen telefonumla kayıt almaya başladım. Bunu farkedince vurdular, dalga geçtiler, güldüler, telefonumu düşürdüler. ‘Çekmeyin yoksa tutuklarız’ diye tehdit ettiler” ifadeleriyle yaşadığı zor anları anlatıyor Janna…
Ailesinin bu konuda kendisine çok destek olduğunu ifade eden Janna, gazetecilik hayatının her anında ailesinin desteğini gördüğü için daha arzulu ve kararlı olduğunu da ifade ediyor.
“Amelimiz de var ümidimiz de…”
Filistin’de yaşanan mevcut olayları aktarırken, İsrail’in sadece Müslümanlara karşı değil Filistinli Hristiyanlara da milliyetçilikte kaynaklı baskı yaptığını söylüyor Janna ve anlattığı her anı sanki yeniden yaşıyor…
5 Mart 2017 tarihinde en son haberini yayınlayan Janna, askerlerin yeniden köylerine gidip ateş açtığını, evlerine gaz bombası sıkıldığını ve bunlar yaşanırken çok fazla korku içinde gelecekleri hakkında çok endişelendiklerini söylüyor. Yaşanan bu zulmü sürekli bir şekilde kayıt altına almaları, İsrailli askerler tarafından kabul görmüyor ve bu masum insanlar her karşılaşmalarında tartaklanıyor. O sırada bile görüntü alıp, 5 tane canlı yayın yapan cesur Janna, canlı olmayan görüntüleri de sonradan paylaşıyor. Köyü dışında da Filistin ile ilgili her türlü haber yapıyor Janna.
Ayrıca işgal altındaki bölgelerde ezan yasağı ile ilgili çalışmaları da var.
İsrail halkının kendilerinden başka olan renklere, dinlere, dillere karşı çok bencil olduğunun altını çizen Janna:
“Bizim onlarla olan mücadelemizde amelimiz de var ümidimiz de… Allah bizimle inşallah” diyor.
Ezilen müslüman bir coğrafyada yaşamanın tüm sancılarını çeken Janna, küçük yüreği ile elinden gelen en büyük iyiliği yapmanın peşinde…
Ölen amcası ve arkadaşlarının acısını yüreğinde taşıyor, dünyanın görmek istemediği bazı gerçekleri tüm yalınlığı ile gözler önüne sermek istiyor.
İşgal devleti İsrail, dünyanın gözü önünde çıkar ve menfaati için ve de kadim (!) varlığının ayakta kalması için dünya müslümanlarını derinden yaralayan katliam ve saldırılarını, zulüm ve cürümlerini işlemeye devam ederken, Filistin halkına kayıtsız kalan dünya ülkelerine bir ses olmanın derdinde Janna…
Gittiği ülkelerde şu güzel fakat acı ifade ile sesleniyor insanlara:
“Ben barışın olmadığı barış ülkesi Filistin’den geliyorum.”
Küçük yaşına rağmen cesareti ve feraseti ile bir çok kişiye örnek olan Janna, çocukluğunun en verimli dönemlerinde zor şartlar altındaki bir köyde mazlumların sesini dünyaya duyurmak için mücadele veriyor. Refah ve huzurlu bir Filistin’de özgürce yürümenin ne olduğunu henüz bilemeden, kendisi gibi binlerce çocuğun haklarını sonuna kadar savunuyor.
Kimi zaman ölüm ile burun buruna gelmekten çekinmeden arkadaşlarını ve akrabalarını korumak için İsrail askerinin karşısına geçiyor.
Kimi zaman buna fırsatı bile olmadan ateş seslerine uyanıyor…
Yılmıyor, vazgeçmiyor, farkında olarak ve bile bile iniyor sokaklara Janna. Ülkesinin bir gün özgür olabileceğinin inancı ile büyütüyor kendini ve hayallerini…
Bizlere Filistin’den bildiriyor:
“İyilik bir güneştir. Kulaklarınızı tıkasanızda gözlerinizi kapatsanız da birgün iyiliğin sıcaklığını hissedeceksiniz.”
Bir çocuk dünyayı değiştirebilir, hepimize ilham verebilir.
Hayallerini haksızlıkların son bulduğu, iyiliğin ve adaletin egemen olduğu bir dünya üzerine kuran iyi bir çocuktan daha güçlü bir müjde ne olabilir?