Diyanet İşleri Başkanı ve Türkiye Diyanet Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Ülke Tv’de iftara doğru canlı yayınlanan “Erkan Aydın’la Bursa’da Ramazan” programının konuğu oldu.
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, programda, Ramazan ayına, Diyanet İşleri Başkanlığının bu ayda yürüttüğü hizmetlere ve gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.
Milletimizin ve İslam aleminin Ramazan ayını tebrik eden Başkan Erbaş, “Ramazanın ikinci on gününü yaşıyoruz, Efendimizin tanımlamasıyla mağfiret günleri. İnşallah mağfirete erenlerden oluruz.” dedi.
İlk iftarı Kahramanmaraş’ta, ikinci iftarı da Hatay’da deprem mağduru vatandaşlarla yaptıklarını anımsatan Başkan Erbaş, Kahramanmaraş merkezli depremlerde vefat edenlere rahmet, yaralılara acil şifalar diledi.
Diyanet İşleri Başkanlığı olarak depremin ilk anından itibaren sahada olduklarını anlatan Başkan Erbaş, Başkanlık merkezinde oluşturdukları kriz merkeziyle sahadaki çalışmalarını koordine ettiklerini söyledi.
Başkan Erbaş, depremin ilk günü bölgede olduğunu aktararak, deprem bölgesi dışından il müftülerini bu illerde görevlendirerek vatandaşların yanlarında olduklarını belirtti.
Cenaze defin işlerini ilk günlerden itibaren titizlikle sürdürdüklerini kaydeden Başkan Erbaş, deprem bölgesinde görev alan tüm personele teşekkür etti.
“Bütün kurumlarıyla devletimiz ve sivil toplum kuruluşları orada”
Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) bünyesindeki arama kurtarma ekiplerinin yaptığı çalışmalardan söz eden Başkan Erbaş, “300 kadar arkadaşımız Kur’an okuya okuya arama yaptılar. O enkazlarda açmış oldukları tünellerden içeri girerken kurtaracağı kardeşimizin elinden tutup Kur’an okuyarak, onu teskin ederek, onun adeta gönlünü canlı tutarak arama kurtarma işlerini yapan kardeşlerimiz oldu. Allah hepsinden razı olsun.” ifadelerini kullandı.
Devletin bütün kurumlarının ve sivil toplum kuruluşlarının deprem bölgesinde olduğunu kaydeden Başkan Erbaş, şöyle devam etti:
“Elhamdülillah, biz devlet olarak ne kadar güçlüymüşüz ki millet olarak birliğimiz, beraberliğimiz, dayanışmamız ne kadar üst seviyedeymiş ki bu büyük zorluğun üstesinden geldik. Rabbimizin, ‘Her zorlukla beraber bir kolaylık vardır. Evet, evet, şüphesiz her zorlukla bir kolaylık vardır’ müjdesine sığınıyoruz. Peygamber Efendimizin kalbini, gönlünü, nasıl inşiraha ulaştırdı ise biz de birliğimizle, beraberliğimizle, dayanışmamızla, paylaşmamızla, arama kurtarmada, yardım ulaştırmada, cenaze defin işlerinde, millet olarak, askerimizle, polisimizle, sivil toplum kuruluşlarımızla, devletimizin neredeyse bütün kurumlarının görevli ve gönüllüleriyle bu büyük imtihanı, bu büyük zorluğu birlikte, belli bir yere kadar getirdik elhamdülillah. Bundan sonra da inşallah ‘İyilikte, takvada yardımlaşınız.’ ayet-i kerimesi doğrultusunda güçlerimizi birleştirip yaralarımızı en kısa zamanda sarmaya çalışacağız inşallah.”
“Çocuklarımıza eğitim verme noktasında da gerekli vazifemizi yapmaya gayret ediyoruz”
Deprem bölgesinde yapılan hizmetlere değinen Başkan Erbaş, depremden etkilenen illerde vatandaşlara manevi destek ve rehberlik hizmeti vermeye devam ettiklerini, TDV’nin mobil mutfakları aracılığıyla ikramlarını sürdürdüklerini aktararak, şunları söyledi:
“Konteyner kentlerde, çadır kentlerde 500 kadar çadır mescit kurduk. İlk saatlerden itibaren 350 bin kadar vatandaşımız uygun olan camilerimizden, Kur’an kurslarımızdan istifade etti. Halen şu anda camilerde kalmaya devam eden depremzede kardeşlerimiz var. Aynı zamanda orada çocuklarımıza ‘4-6 Yaş Programı’ ya da ‘Diyanet Çocuk’ başlığı altında bir program oluşturduk. O programları da depremzede vatandaşlarımızın çocuklarına uyguladık. Şu anda da bu devam ediyor.”
Ramazan ve Dayanışma
TDV’nin deprem bölgesine şimdiye kadar 1700 tır yardım gönderdiğine dikkati çeken Başkan Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığı mensuplarının deprem bölgesine yardımları ulaştırma noktasında seferber olduklarını söyledi.
Başkan Erbaş, depremden dolayı bu yılki Ramazan temasını “Ramazan ve Dayanışma” olarak belirlediklerini kaydederek, Hayat Rehberi olan Kur’an-ı Kerim’in birçok yerinde dayanışmadan, paylaşmadan, infaktan, yardımlaşmadan bahsedildiğini hatırlattı.
İslam’ın, toplumu düzenleyen, toplumun yardımlaşmasını, dayanışmasını, huzur ve barış içerisinde yaşamasını temin eden sistemin adı olduğunu ifade eden Başkan Erbaş, insanlığa gönderilmiş olan en büyük nimet olan İslam’ın, barış, huzur, yardımlaşma ve dayanışma demek olduğuna işaret etti.
“Kudüs, Filistin’in ebedi başkentidir”
İsrail güçlerinin Mescid-i Aksa ve Filistinlilere yönelik saldırılarına tepki gösteren Başkan Erbaş, “Kudüs nasıl ki Peygamberler şehri ve Peygamberler orada hep iyiliği, barışı anlatmışlar, birlikte yaşama tecrübesini oluşturmaya çalışmışlar. Biz istiyoruz ki, bugün de Kudüs o Darüsselam özelliğini muhafaza etsin, farklı inançlardan, kültürlerden insanlar bir arada yaşasınlar.” dedi.
Zaman zaman İslam ülkelerinin dini liderleriyle Kudüs konusuyla ilgili toplandıklarını ve sonuç bildirgesini dünya kamuoyuyla paylaştıklarını söyleyen Başkan Erbaş, İstanbul’da düzenledikleri Kudüs Sempozyumunun sonuç bildirgesinin maddelerinden birisinin de “Kudüs’ün Filistin’in ebedi başkenti” olduğunu ifade etti.
“Mescid-i Aksa, Müslümanların ilk kıblesidir”
Müslümanların Kudüs ziyaretlerinin arttırılması gerektiğine vurgu yapan Başkan Erbaş, şunları kaydetti:
“Mescid-i Aksa, Müslümanların ilk kıblesidir. Mescid-i Aksa, Kudüs, Allah Resulü Efendimizin İsra ve Miraç hadiselerinin vuku bulduğu mekandır. Peygamber Efendimiz tarafından övülen, ziyaret edilmeye değer üç mescitten birisi olduğu hadis-i şerifiyle bütün Müslümanlara adeta ziyaret edilmesi teşvik edilen bir şehir Kudüs, bir mabet Mescid-i Aksa. Yetkililer bu saldırılara mutlaka engel olmalı. Bugün 90 bin camimizde okuttuğumuz hutbemizde de Mescid-i Aksa’nın önemine değindik, bütün Müslümanların harim-i ismeti olduğunu ifade ettik. Kudüs ve Mescid-i Aksa bizim kırmızı çizgimizdir. Bütün Müslümanların, kutsal, mukaddes, canından değerli olarak kabul ettiği bir mekandır, bir şehirdir, Kudüs, bir mabettir Mescid-i Aksa. Müslümanların birlik ve beraberlik içerisinde bu saldırıların son bulması için elinden gelen tepkiyi göstermelerini arzu ediyorum.
Bütün dünya Müslümanlarına, bütün İslam ülkelerine buradan seslenmek istiyorum, vicdan sahibi Yahudilere, vicdan sahibi Hristiyanlara seslenmek istiyorum; Kudüs’ün barış şehri özelliğini muhafaza etmesi için hep birlikte gayret edelim. Bu saldırıları yapanlara engel olmaya, onları durdurmaya çalışalım. Bu hepimizin ortak vazifesidir.”
“Namaza ne kadar dikkat ediyorsak, zekata da o kadar dikkat etmemiz lazım”
Zekat’ın İslam’ın 5 şartından biri olduğunun altını çizen Başkan Erbaş, Başkanlık olarak İslam’ın şartlarını yerine getirmede Müslümanlara rehberlik ettiklerini anımsatarak, Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde Zekat Hizmetleri Daire Başkanlığı ve TDV bünyesinde de Zekat Müdürlüğünü kurduklarını aktardı.
Türkiye’de çok büyük bir zekat potansiyelinin olduğunu belirten Başkan Erbaş, “Zekat mükellefi Müslümanlara seslenmek istiyorum. Namaza, oruca, hacca ne kadar dikkat ediyorsak, zekata da o kadar dikkat etmemiz lazım. Bunları birbirinden ayırmak mümkün değil. Kur’an-ı Kerim’de zekat konusu genelde namazla birlikte geçer.” diye konuştu.
TDV’nin web sitesinde vatandaşlar için büyük bir kolaylık olan zekat hesaplama bölümünün olduğunu belirten Başkan Erbaş, şöyle devam etti:
“Vatandaşlar zekatını nereye vermek istiyorsa verebilir. Şimdi tabi büyük bir afet yaşadık. Biz Diyanet İşleri Başkanlığımızın Din İşleri Yüksek Kurulu olarak da bu konuyu çalıştık. Bu sene zekatla ilgili şöyle bir tavsiyede bulunduk. Deprem mağduru yüz binlerce kardeşimiz evini barkını, yuvasını kaybetti. Onların yuvalarına kavuşabilmeleri için yapılacak binalara, evlere de zekat verilebilir. Yani bir yerde toplanan zekat parasıyla yapılan bir ev, zekat alabilecek durumda olan bir deprem mağduruna verilebilir. Bunun için tabii binaların, kalıcı konutların yapılmasını AFAD organize ettiği için AFAD Başkanlığı özel zekat hesabı açtırdı. Özel zekat hesabına yatırılan paralar, zekatta kullanılabilecek yerlerde kullanılacak. Zekat parası her yerde kullanılmaz. Bir de bu kalıcı konutların verildiği depremzedelerin zekat alabiliyor durumda olmaları gerekiyor. Depremzede olmuştur ama bir yerde başka bir imkanı vardır, ona değil de hiçbir imkanı olmayan binlerce insan var, onlara temlik edilebilir.”
Ramazan ayında yapılacaklar konusunda vatandaşlara tavsiyede bulunan Başkan Erbaş, “Ben buradan bütün kardeşlerimize infak, dayanışma ve yardımlaşma konusunu öncelemelerini ve garip gureba, fakir fukara insanları görüp gözetmelerini, depremzede kardeşlerimize sahip çıkmak, çocuklarının eğitimine katkı sağlamak, özellikle eğitime buradan dikkat çekmek, vurgu yapmak istiyorum, çünkü eğitim bizim gençlerimiz için çok önemli. İlim, irfan sahibi olabilmeleri için bu konularda dayanışmaya, yardımlaşmaya, paylaşmaya gayret edelim diyorum. Bu mağfiret günlerinde biraz daha ibadetlerimize dikkat edelim. Ramazan ayı Kur’an ayıdır. Kur’an okuma faaliyetlerimize biraz daha fazla dikkat edelim.” ifadelerini kullandı.