Diyanet İşleri Başkanı ve Türkiye Diyanet Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, “İsrail’in Filistin halkına ait toprakları sistemli bir şekilde işgal etmesi ve Gazze’de uyguladığı soykırım, tarihe kara bir leke ve en büyük terör faaliyeti olarak geçti.” dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, İstanbul’da Türkiye Diyanet Vakfı tarafından düzenlenen ‘Uluslararası Çizgilerle Özgür Filistin Sergisi’nin açılışını yaptı.
Taksim Camii Fuaye Salonu’nda sanatseverlerin beğenisine sunulan serginin açılışında konuşan Başkan Erbaş, serginin, Gazze’de yaşanan soykırımı hem ulusal hem uluslararası düzeyde dile getirerek toplumsal bir bilinç oluşturmayı amaçladığını söyledi.
“Bu eserler tarihe iz bırakacak”
Başkan Erbaş, sanat eserinin, ortaya koyulduğu döneme dair siyasi, sosyal, gündelik hayattan izler taşıyan, o dönemi anlatan, yansıtan bir vesika ve tarihe düşülen bir not olarak değerlendirilmesi gerektiğini ifade ederek, “Yıllar sonra özgür Filistin için yapılmış olan bu eserleri gören insanlar, Filistin, Kudüs davasını hatırlayacak ve sizin bu eserleriniz tarihe bir iz bırakacak. Bu çerçevede Uluslararası Çizgilerle Özgür Filistin Sergisi’nde yer alan eserler de tarihin sanat alanındaki doğrulayıcısı olarak kabul edilmelidir.” dedi.
“Gazzeli kardeşlerimizin hayatta kalma umutları da ellerinden alındı”
Kudüs ve çevresinin eşi görülmemiş bir katliama, vahşete maruz kaldığına dikkati çeken Başkan Erbaş, şöyle konuştu:
“Bir asra yakın bir zamandır kanayan yaramız olan Filistin, her geçen gün insanlığın vicdanını daha fazla parçalayan, kanatan acılara sahne olmaktadır. Bir millet, Gazze’de, Batı Şeria’da, Kudüs’te ve Filistin’in diğer bütün şehirlerinde benzeri görülmemiş bir zulme maruz bırakılmakta, bir millet topyekun yok edilmeye çalışılmakta, soykırıma uğratılmaktadır. Çoğunluğu çocuk ve kadın olan binlerce kardeşimiz, İsrail saldırılarında hayatını kaybetti. İnsanların, en temel ihtiyaçlarına ulaşmaları birçok şekilde engellendi. Gazzeli kardeşlerimizin su almaları, ekmeğe ulaşmaları dahi engellendi. Tüm dünyanın gözü önünde açık hava hapishanesine çevrilen Gazze yakılıp yıkıldı, hastaneler, okullar, ibadethaneler yerle bir edildi. Hala devam eden yoğun bombardımanlarda yaralanarak hastanelere sığınan yüzlerce insanın, hastanelerin bombalanmasıyla hayatta kalma umutları da ellerinden alındı, yeni doğmuş bebekler küvezlerde can verdi.”
“Batılı ülkeler, Filistinlilerin asil direnişlerini, haklı özgürlük davalarını terörizm olarak gördü”
Başkan Erbaş, İslam ülkelerinin bir araya gelerek İsrail’e karşı ortak bir tavırla yeterince tepki veremediğini belirterek, “İslam’a karşı her tür eyleme hoşgörü ve özgürlük gözüyle bakan Batılı ülkeler ise yıllardır sistemli bir şekilde soykırıma maruz bırakılan Filistinlilerin asil direnişlerini, haklı özgürlük davalarını terörizm olarak gördü. Ancak, İsrail’in Filistin halkına ait toprakları sistemli bir şekilde işgal etmesi ve Gazze’de uyguladığı soykırım, tarihe kara bir leke ve en büyük terör faaliyeti olarak geçti.” diye konuştu.
Sergideki eserlerin sadece bir etkinlikte yer almaları için üretilmediğini, sanatçıların Filistin’de yaşanan katliama ve bu katliam karşısında dünyanın umursamazlığına tepkilerini çizgileriyle ifade ettiğine vurgu yapan Başkan Erbaş, “Bir bakıma insanlığın tükenişine duyulan acıyı dile getiren sergideki eserler, doğrudan hayatın kendisine, yaşanılan drama odaklanarak, zalim bir devletin vahşetine tanıklık etmektedir. Bu sergi, insanlık adına değerli olan ne varsa çiğneyip kötülükleri savunan bir ahlaki kirlenmişliği, bir insani yoksunluğu sanatsal öğelerle ortaya koymaktadır.” ifadelerini kullandı.
“İnsanlığın kalbine açılmış bu ölümcül yara, nasıl olur da görmezden gelinebilir?”
Başkan Erbaş, Özgür Filistin Sergisi’nin yıllardır dünyanın gözü önünde yaşanan insanlık dramının, unutulmaması ve unutturulmaması adına da ayrı bir önem taşıdığını ifade ederek, “Nasıl olur da insanlık değerleri bu kadar aşağılanabilir? Nasıl olur da bu denli bir soykırım tüm dünyanın gözleri önünde alenen gerçekleştirilebilir? Bu akıllara ziyan şiddete karşı uluslararası bir sessizlik nasıl olur da mümkün olabilir? İnsanlığın kalbine açılmış bu ölümcül yara, nasıl olur da görmezden gelinebilir? Bu serginin bana göre asıl önemi de buradan, insanlık adına son derece vahim bir yaraya dokunuyor olmasından kaynaklanmaktadır. Bu yarayı tüm dünyaya sanatın etkili kollarından birini kullanarak gösteriyor olması, serginin değerini daha da artırmaktadır.” şeklinde konuştu.
İslam’ın, zulmün ve zalimin karşısında durmayı, mazlumun yanında olmayı, hatta inancına, ırkına, rengine ve bölgesine bakmadan her zaman ve her yerde mazlumun yanında olmayı, muhtaca el uzatmayı, haksızlıkla en güzel şekilde mücadele etmeyi ihmal edilemez bir insanlık görevi olarak ortaya koyduğunu belirten Başkan Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığının da başta Filistin halkı olmak üzere dünyanın her yerindeki mazlum ve mağdurların yanında olmaya ve iyiliğin tüm dünyaya hakim olması için tüm imkan ve mensuplarıyla çalışmaya devam edeceğini söyledi.
Konuşmasının ardından sergi için hazırlanan hatıra defterini imzalayan Başkan Erbaş, daha sonra sergiyi gezerek, eserler hakkında bilgi aldı.
Sergide, aralarında Türkiye’nin de olduğu 59 ülke sanatçılarının seçkiye giren 100 eseri yer alıyor. Filistinli 3 çizerin eserlerinin de katkı sağladığı sergi, 30 Aralık’a kadar ziyaretçilerini ağırlayacak.
Açılışa, Türkiye Diyanet Vakfı Genel Müdürü İzani Turan, İstanbul İl Müftüsü Prof. Dr. Safi Arpaguş, Sanatçı Dursun Ali Erzincanlı, Rap Sanatçısı Resul Aydemir, Dünya Çizerler Birliği Başkanı Ahmet Altay ile çok sayıda davetli katıldı.
Sergimizi çevrimiçi olarak ziyaret etmek için tıklayınız.