Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı’nın merkez teşkilatlarında görev yapan personelle bayramlaştı.
Diyanet İşleri Başkanlığı Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen bayramlaşmada bir konuşma yapan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, personelin Ramazan Bayramı’nı tebrik etti.
Diyanet Teşkilatı olarak yoğun ve güzel bir Ramazan geçirdiklerini ifade eden Başkan Erbaş, “Bir taraftan milletimize ve insanlığa en iyi şekilde hizmet edebilme gayretiyle birimlerde daha yoğun çalıştınız, diğer taraftan özel hayatınızda iftarlarla, ibadetlerle güzel ve bereketli bir Ramazan ayı geçirdik” dedi.
Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) mensuplarıyla birlikte Ramazan ayında yurt içinde 81 il ve 725 ilçede, yurt dışında ise 98 ülkede ve 323 bölgede faaliyet gerçekleştirdiklerini belirten Başkan Erbaş, “Dünyanın farklı coğrafyalarında ihtiyaç sahiplerine 100 bini aşkın gıda paketi ulaştırdık, 200 bin kişiye iftar verdik. Yurt içinde 40 bin adet alışveriş kartı dağıttık. Yine yurt içinde 5 bin, yurt dışında 11 bin çocuğa bayramlık kıyafet yardımı yaptık. Türkiye Diyanet Vakfımız 22 milyon liranın üzerinde bir meblağı ihtiyaç sahiplerine ulaştırmış oldu elhamdülillah. Bu çalışmalarımız artarak devam edecektir. Milletimizin yardım elini, büyük bir sorumluluk, hassasiyet ve şeffaflıkla, yurt içi ve yurt dışında ihtiyacı olan kardeşlerimizle buluşturmaya devam edeceğiz. Buna ihtiyacımız var” şeklinde konuştu.
Diyanet İşleri Başkanlığının ve TDV’nin yapmış olduğu faaliyetlerle bütün dünyayı kucaklayan küresel bir kurum olduğunu ifade eden Başkan Erbaş, “Muhtacın yardım almaya ihtiyacı olduğu gibi, imkânı olanın, zenginin de yardım etmeye ihtiyacı vardır. Onlara kim yardımcı olacak? Zenginin malını fakire ulaştırma konusunda kim destek olacak? Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı olarak biz destek olacağız. Çünkü yardımlaşmak hepimize iyi gelecek, hepimize iyilik getirecek” diye konuştu.
Ramazan ayı boyunca infak, zekât, yardımlaşma konularını ülke genelinde kapsamlı faaliyetlerle ele aldıklarını dile getiren Başkan Erbaş, şöyle konuştu:
“Birimlerimizin, teşkilatlarımızın, vakfımızın Ramazan faaliyetlerine baktığımda güzel ve önemli hizmetler gördüm ve mutlu oldum. Bu gayretin, bu heyecanın gittikçe artması hepimizi mutlu ediyor. Bize bunları nasip eden, bizi buna vasıta kılan Rabbimize sonsuz hamd-ü senalar olsun. Elbette yapılan bütün hizmetler sizin emekleriniz ve çalışmalarınızda oluyor. Hepinize gayretlerinden dolayı çok teşekkür ediyorum.”
“İşimiz vaktimizden daha çok”
Diyanet İşleri Başkanlığının konumu, potansiyeli ve hizmetleri açısından ülkemizin çok önemli kurumlarından biri olmasının yanında dünyanın birçok ülkesinde ve bölgesinde hizmet sunan küresel bir teşkilat olduğunun altını çizen Başkan Erbaş, şöyle devam etti:
“Bu süreçte daha yakından gördük ki ülkemizin bütün kurumlarının ve milletimizin yanında dünyadaki bütün Müslüman ülke ve toplulukların da bize ilgisi ve bizden beklentisi her geçen gün artıyor. İşte bu büyük onurun da, sorumluluğun da sahibi hepimiziz. Biz burada, merkezde ne kadar iyi, düzenli ve özveriyle çalışırsak, teşkilatımıza, vakfımıza ne kadar ümit ve heyecan katarsak, taşradaki bütün meslektaşlarımız o kadar çok hizmet edecek ve bütün yeryüzünde umutla bize bakanların yüzündeki tebessüm o kadar artacaktır. Bunun için işimiz vaktimizden daha çok ve hiçbir sorumluluğumuzu öteleme lüksümüz yok. Aksi halde ümmet ve insanlık için bizden istenen ve yapmamız gerekirken yapmadığımız işlerin hesabını Allah’ın huzurunda veremeyiz.”
“Samimiyeti kaybettiğimizde huzuru kaybederiz”
Allah’a kulluk vazifesini yerine getirmede, millete ve insanlığa hizmet etme konusunda en önemli hususun ve en büyük imkânın samimiyet olduğunu kaydeden Başkan Erbaş, “Samimiyeti kaybettiğimizde bereketi de kaybederiz. Samimiyeti kaybettiğimizde muhabbeti de kaybederiz. Samimiyeti kaybettiğimizde huzuru kaybederiz. Samimiyeti kaybettiğimizde kardeşliğimizi kaybederiz. Bunun için samimiyeti zedeleyen unsurlara karşı daha dikkatli olmak zorundayız. Bayramlar esasında daha çok samimi olmayı, daha çok insanların birbirine muhabbet bağlarıyla bağlanmalarını desteklemek için yaşadığımız mukaddes vakitlerdir” ifadelerini kullandı.
“Takva, samimiyet ve kardeşlik; söylemden öte yaşanan bir ahlaktır”
Bayramların samimiyeti, bağlılığı ve muhabbeti artırma vesilesi olduğunu vurgulayan Başkan Erbaş, “Takva, samimiyet ve kardeşlik; söylemden öte yaşanan bir ahlaktır. Günümüzde bütün değerlerin alabildiğine konuşulduğu ama hayata yansımadığı bir tezat ile de karşı karşıyayız. Bunu bizler tamir edeceğiz” dedi.
Ramazan ayının bir mektep olduğunu ifade eden Başkan Erbaş, “Bu mektebin talebeleri olduğumuzu hiçbir zaman unutmayalım” tavsiyesinde bulundu.
“Bizim idealimiz, bütün insanlığın huzurudur”
İnsanın hayatında idealin önemine işaret eden Başkan Erbaş, “İnsan, ideali kadardır ve insan, derdiyle insandır. Bizim idealimiz, bütün insanlığın huzurudur. Derdimiz de insanlığın derdidir. Asıl kazancımız, Rabbimizin huzuruna vardığımızda yüzümüzü ağartacak olan hizmetlerimizdir” şeklinde konuştu.
Diyanet İşleri Başkanlığının yurt içinde ve yurt dışında gerçekleştirdiği büyük hizmetlerin artarak devam etmesi için, merkez teşkilattaki ve vakıftaki personelin uyumlu, disiplinli ve fedakârca çalışmasının hayati önem taşıdığını ifade eden Başkan Erbaş, şunları söyledi:
“Bununla berber dünya hızlı değişiyor, imkânlar ve teknoloji gelişiyor. Biz yerimizde sayamayız. Mutlaka kendimizi her yönden geliştirmek zorundayız. Her birimiz ve özellikle genç arkadaşlarımız için söylüyorum. Üç açıdan mutlaka kendimizi geliştirmeli ve geleceğe hazırlamalıyız; Bunlardan birincisi; imkânları, potansiyeli ve hizmetleriyle dünya çapında bir teşkilatta hizmet ediyorsunuz. Başkanlığın gelecek perspektifi, hizmet planlamaları, sorunları, çözüm yolları gibi alanlarda kafa yormalısınız. Bilhassa çalıştığınız alana bütün yönleriyle vakıf olmalıyız. Bu anlamda getireceğiniz her türlü teklif, hizmet ve proje için müteşekkir olacağımdan ve her türlü destek ve teşvikte bulunacağımdan emin olunuz. İkincisi; yaşadığımız toplumu ve dünyayı tanımak, ümmetin ve insanlığın sorunlarına ve çıkış yollarına dair çalışmalar yapmak zorundayız. Bunun için mutlaka okumalarımız olmalı, ders halkaları ve müzakere ortamları oluşturmalıyız. Merkez teşkilatımız sadece teknik ve planlama yönüyle değil, entelektüel olarak ta taşra ve yurt dışı teşkilatımızın motoru olmalıdır. Üçüncüsü; kişisel formasyonlarımızı, kariyerimizi ve yeteneklerimizi sürekli geliştirmeyi ihmal etmeyelim. Bilgisayar programları, yabancı dil gibi alanlarda çalışmalar yapalım. Bunları ihmal etmediğinizde emin olun her şeyden önce Allah emeklerimizi zayi etmeyecek ve gayretlerimizin karşılığını bizlere nasip edecektir.”
“Bizler her şeyden önce kardeşler topluluğuyuz”
Başkan Erbaş, her şeyden önce kardeşler topluluğu olduklarının altını çizerek, şöyle devam etti:
“Statülerimiz, bulunduğumuz kadrolar sadece bizim sorumluluğumuzu ifade eder. Allah’a kulluk ve imanda kardeşlik açısından farkımız yoktur. İnsan olmanın gereği değişik görüşler, tercihler, zaman zaman sorunlar olabilir. Ama asla grupçuluk, sendikacılık, hemşericilik ya da benzer hiçbir şey kardeşlik hukuku ve ahlakının önüne geçemez ve asla adaleti, liyakati ve muhabbeti zedeleyemez. Aksi takdirde kendi arasında güzel ahlakı tesis edemeyenler toplumda ve dünyada insani değerleri nasıl ikame edebilirler, nasıl gerçekleştirebilirler? Birbirimizi sevmek, birbirimize güvenmek zorundayız.”
Bayramlaşmaya Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Dr. Ekrem Keleş, Diyanet İşleri Başkan Yardımcıları Osman Tıraşçı, Dr. Selim Argun, Prof. Dr. Huriye Martı, Prof. Dr. Ramazan Muslu, Dr. Burhan İşliyen, Türkiye Diyanet Vakfı Mütevelli Heyeti İkinci Başkanı Mustafa Bayraktar, Türkiye Diyanet Vakfı Genel Müdür Av. Mehmet Savaş Polat Başkanlığın üst düzey yöneticileri ve Diyanet İşleri Başkanlığı ile Türkiye Diyanet Vakfının merkez teşkilatında görev yapan personel katıldı.