Türkiye Diyanet Vakfı çalışanları 2018 yıl sonu değerlendirme toplantısında bir araya geldi.
Toplantıda Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Dr. Burhan İşliyen, Türkiye Diyanet Vakfı Mütevelli Heyeti İkinci Başkanı İlyas Serenli ve Türkiye Diyanet Vakfı Genel Müdürü Av. Mehmet Savaş Polat, çalışanlara hitap etti.
Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Dr. Burhan İşleyen, toplantıda yaptığı konuşmada, İslam medeniyetinde vakıf anlayışının önemli olduğunu söyledi.
Vakıf malı, kamu malı hassasiyetinin Kur’an-ı Kerim ve Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in sünnetinde en fazla üzerinde durulan konu olduğuna dikkati çeken İşleyen, vakıf mensubunun, en küçüğünden en büyük harcamaya kadar yapmış olduğu tüm hizmetlerde emanete riayet bilinciyle çalışması gerektiğini belirtti.
İşleyen, vakıf mensubunun yaşadığı toplumun değer yargılarına karşı bir sorumluluğun olması gerektiğini ve bulunduğu konumu güzel bir şekilde temsil etmesi gerektiğini ifade etti.
“İyilik yolunda gurur verici çalışmalara imza atıyoruz”
Türkiye Diyanet Vakfı Genel Müdürü Av. Mehmet Savaş Polat da Türkiye Diyanet Vakfının iyilik yolunda gurur verici çalışmalara imza attığını söyledi.
Türkiye Diyanet Vakfının devletimizi, milletimizi dünyada gururla temsil eden hizmetler yürüttüğünü belirten Polat, şunları kaydetti;
“Vakfımız hem Diyanet İşleri Başkanlığı gibi köklü bir kuruma aidiyeti, hem de yaptığı çalışmalar hasebiyle çok kıymetli bir teşkilat. Vakfımızın kuruluş tarihi 1975 yılı olsa da kökleri aslında Diyanet İşleri Başkanlığıyla birlikte yüzyıllara dayanan bir birikimle doludur. Tüm çalışanlarımızın bu hassasiyet ve bu şuur içerisinde hizmet ettiklerine elhamdülillah şahit olmaktayız. “
Polat, Türkiye Diyanet Vakfının gerçekleştirdiği çalışmalarla güzel hizmetlere vesile olduğunu ve dünyaya güzel hikayeler bıraktığına dikkat çekerek, bu hikayelerin yaşanmasına vesile olan TDV personeline katkılarından dolayı teşekkür etti.
Polat, “2018 yılında Diyanet İşleri Başkanlığımız ve bütün şubelerimizle birlikte hayırla dolu bir yıl geçirmiş olduk. Başta kurban ve ramazan ayı faaliyetleri olmak üzere elhamdülillah bereketli bir çalışma gerçekleştirdik ve çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Vakıf çalışmalarını yürütürken, çalışmalarımızı teşkilat mensuplarımıza ve milletimize daha iyi anlatmak, daha iyi tanıtmak durumundayız. Gerçekleştirdiğimiz faaliyetlerimize dünyaya güzel hikayeler bırakıyoruz. Hikayeler diyorum çünkü çalışmalarımız vesilesiyle bu hikayeler yaşanıyor, bir çoğunuz bunları yaşadınız, bu nedenle bizler insanlara bu yaşanılanları aktarmalı, çalışmalarımızın nelere vesile olduğunun tanıtımını yapabilmeliyiz. Sivil toplum kuruluşları devletlerin yumuşak güçleridir, bizler de Türkiye’nin en büyük yumuşak güçlerinden bir STK olarak pek çok insana ulaşabiliyoruz. Bizleri bekleyenler var. Bu nedenle daha fazla hizmet üretmek durumundayız. Bu vesileyle bütün arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum” dedi.
Vakıf medeniyeti Peygamber Efendimiz (s.a.v)’den miras
Türkiye Diyanet Vakfı Mütevelli Heyeti İkinci Başkanı İlyas Serenli ise vakıf ruhunun Peygamber Efendimiz (s.a.v) döneminden bu yana devam ettiğini ifade etti.
Vakıf anlayışının Peygamber Efendimiz (s.a.v) döneminden bu yana var ola geldiğini belirten Serenli şöyle konuştu:
“Vakıf anlayışı Peygamber Efendimiz (s.a.v) döneminden bu yana bizlere miras gelen bir anlayıştır, bunu Peygamber Efendimiz (s.a.v) ve sahabelerin hayatında çok kere görmek mümkün. Bu anlayış, geçmişten bu yana pek çok hayırlı ve güzel işin insanların hizmetine sunulmasına vesile oldu” dedi.
Serenli konuşmasını şöyle sürdürdü;
“Vakıf anlayışı Peygamber Efendimiz (s.a.v) ‘den bu yana bize gelen bir mirastır. Bu anlayışı Peygamber Efendimiz (s.a.v) ve sahabelerin hayatında çok kere görüyoruz. Bu anlayışın geçmişten bu yana pek çok hayırlı ve güzel işin insanların hizmetine sunulmasına vesile oldu.
Osmanlı medeniyeti de bir vakıf medeniyetidir, devlet eliyle gerçekleştirilen pek çok hayır işi vakıflar aracılığıyla yapmıştır, sadece o döneme ait 26 bin 500 vakıf olduğu bilinmektedir.”
“İnsani yardım alanında birinci sıradayız”
Türkiye’nin dünyanın en fazla insani yardım yapan ülkesi olduğuna dikkat çeken Serenli, Türkiye Diyanet Vakfının da bu hayırda büyük bir katkısı olduğunu söyledi.
Serenli, “ Yeryüzünde 58 İslam ülkesi var ve bunlardan iki tanesi hayırda en fazla öncülük eden ülkedir. Bunların birincisi Türkiye’dir. Biliyorsunuz geçtiğimiz aylarda bir istatistik yapıldı, devlet olarak insani yardım açısından 8,5 milyar dolar yardım ile insani yardım alanında Türkiye, dünyanın en çok yardım eden ülkesidir. İkinci ülke ise Katar’dır.
Bugün geldiğimiz nokta itibariyle Türkiye Diyanet Vakfı olarak 145 ülkede 1.001 şubesi ile faaliyet gösteren dünyanın en büyük vakfı olmuşuz. Bizler bu açıklanan rakamların tam ortasındayız. Dini ve hayri yardımlarda Türkiye Diyanet Vakfı dünyanın en fazla hizmet eden vakıflarından birisidir.
“145 ülkede insanların duası bizimle beraberdir”
Serenli, “Bu hizmetlerin her noktasında hepimizin bir gayreti var, duası var. Senegal’da 600 kişi bizim dağıtmış olduğumuz kurban vesilesiyle Müslüman oluyorsa, onların duaları bizim üzerimizdedir. Onların çocukları bugün Dakar’da hafızlık yapıyor, o çocukların duası da bizim üzerimizdedir. Etiyopya’da caminin kapısına bir gün önce gelip yatan ve bizlerin getireceği kurban etini sabaha kadar bekleyen ve o eti çocuklarına ulaştıran insanların duası da bizimledir. Sadece Türkiye’de değil dünyanın 145 ülkesinde bütün mazlumların ve bizleri bekleyenlerin duası bizimledir. Bizler bununla ne kadar iftihar etsek azdır”
Programda, Türkiye Diyanet Vakfına uzun yıllar emek veren personele plaket takdimi edildi.