Kardeşlik bağını güçlendirdiğimiz ve sevincini ruhumuzda hissettiğimiz mübarek Ramazan ayında, başta deprem bölgesi olmak üzere ülkemizde, Filistin’de ve dünyanın dört bir yanında ihtiyaç sahiplerine siz bağışçılarımızın emanetlerini ulaştırıp Ramazan coşkusunu, bereketini hep birlikte yaşadık.
Paylaşmaya ve şükretmeye en çok değer verdiğimiz Ramazan ayında alicenap milletimizin Vakfımıza emanet ettiği zekat ve fitreleri depremzedelere ve yurt içinde bulunan ihtiyaç sahiplerine teslim ettik. 76 ülkede ve 368 bölgede yolumuzu gözleyen kardeşlerimizle birlikte orucumuzu açarak, içtenlikle yaptıkları dualara sizlerle birlikte ortak olduk.
SIKÇA SORULAN SORULAR
Sadaka-i fıtır (fitre) ne demektir, hükmü nedir?+
Halk arasında fitre denilen sadaka-i fıtır, Ramazan ayının
sonuna yetişen ve aslî ihtiyaçlarından başka, artıcı olma
ve üzerinden bir yıl geçme şartı aranmaksızın nisap
miktarı mala sahip bulunan her Müslüman’ın vermesi
vacip olan mali bir ibadettir.
Sadaka-i fıtır, insan fıtratındaki yardımlaşma ve
dayanışmanın bir gereği olarak insan bedeninin zekâtı
kabul edilmiştir. Bu nedenle sadaka-i fıtır’a, “can
sadakası” veya “beden sadakası” da denilmektedir. Diğer
taraftan fitre, yoksulların ihtiyaçlarının giderilmesinde,
bayram gününün neşesinden onların da istifade
etmelerinde önemli bir rol oynar.
Sadaka-i fıtır, borcundan ve aslî ihtiyaçlarından fazla
olarak nisap miktarı mala sahip olan her Müslüman’a
vaciptir. Bireyin sadaka-i fıtır ile mükellef olması için
öngörülen zenginlik ölçüsü, zekâtta aranan nisaptır.
Ancak sadaka-i fıtırda, zekâtta öngörülen, malın artıcı
olması ve üzerinden bir yıl geçmesi şartı aranmamaktadır.
Mâlikî, Şâfiî ve Hanbelî mezheplerine göre ise, fıtır
sadakasının vücûbu için zenginlik ölçüsü olan nisaba
mâlik olmak şart olmayıp, zengin fakir her Müslüman
fitre ile yükümlüdür. Ancak bu bilginlere göre fıtır
sadakası yükümlülüğü için kişinin, temel ihtiyaçlarının
yanı sıra bayram günü ve gecesine yetecek kadar azığa
sahip olması şarttır.
Fitre (sadaka-i fıtır) ne zaman verilir? +
Sadaka-i fıtır, Ramazan Bayramı’nın birinci günü tan
yerinin ağarmasıyla vacip olmakla birlikte, Ramazan ayı
içinde de verilebilir. Hatta fakirlerin bayram ihtiyaçlarını
karşılamaları için, bayramdan önce verilmesi daha iyidir.
Ancak bayram sabahına kadar sadaka-i fıtır verilmemiş
ise, bayram günlerinde ödenmesi gerekir. Zamanında
ödenmeyip sonraya kalan fitreler ise, mümkün olan ilk
fırsatta ödenmelidir.
Fitrenin(sadaka-i fıtırın), buğday, arpa, hurma veya
üzüm olarak verilmesi zorunlu mudur? +
Hadislerde sadaka-i fıtırın miktarı, arpa, hurma veya
üzümden bir sâ’ (yaklaşık 2.917 gram) buğdaydan
yarım sâ’ olarak belirlenmiştir. Sadaka-i fıtırın bu
sayılan maddelerden belirlenmesi, o günkü toplumun
ekonomik şartları ve beslenme alışkanlıklarından
kaynaklanmaktadır. Hz. Peygamber ve sahabe
dönemindeki uygulamalar dikkate alındığında,
sadaka-i fıtır miktarı ile bir fakirin, içinde yaşadığı toplumdaki orta hâlli bir ailenin hayat standardına göre
bir günlük yiyeceğinin karşılanmasının hedeflendiği
anlaşılmaktadır. Buna göre günümüzde sadaka-i fıtır,
bir kişinin bir günlük normal gıda ihtiyacını karşılayacak
miktar, aynî gıda yardımı olarak verilebileceği gibi,
bunun değerinde nakit de verilebilir. Ancak fakirin
yararına olanı tercih etmek daha uygundur.
Yurt dışında çalışan kişi, fitreyi Avrupa
şartlarına göre mi yoksa Türkiye şartlarına
göre mi verir? +
Ülke ve bölgelere göre geçim standartları farklı
olduğundan,fitre (sadaka-i fıtır)mükellefinin kendi
bulunduğu yere göre bir kişinin bir günlük normal gıda
ihtiyacını karşılayacak miktar üzerinden sadaka-i fıtırını
vermesi gerekir.
Vaktinde ödenmeyen fitre (sadaka-i fıtır) borcu
nasıl ödenir?+
Bütün ibadetlerde olduğu gibi sadaka-i fıtır yükümlülüğü
de geciktirilmeyip zamanında yerine getirilmelidir.
Bununla birlikte zamanında ödenmemişse, bu fitrelerin
mümkün olan ilk fırsatta ödenmesi gerekir
Fitre (Sadaka-i fıtır), zekât verilebilecek kimselere verilir. Zekât
verilmesi caiz olmayan kişilere sadaka-i fıtır da verilmez.
Fitre kimlere verilir? +
Zekât ve fitrenin kimlere verilebileceği Kur’an-ı
Kerim’de belirlenmiştir. (Tevbe Sûresi, 60) Bunlar;
fakirler, düşkünler, esaretten kurtulacaklar, borçlu
düşenler, Allah yolunda cihada koyulanlar (mukaddesatı
korumak için mücadele verenler, ilim tahsil edenler),
yolda kalmış olanlar, zekât toplamakla görevlendirilen
memurlar ve müellefe-i kulûb adı verilen, kalpleri
İslam’a ısındırılmak istenen kimselerdir.
Fitre kimlere verilmez? +
Zekât ve fitrenin, Tevbe suresinin 60. Ayetinde sayılanlar
dışında kalan kişi ve kuruluşlara verilmesi caiz değildir.
Ayrıca zekât verilecek kişi, bu şartları taşısa bile zekât
mükellefleri;
• Ana, baba, büyük ana ve büyük babalarına,
TÜRKİYE DİYANET VAKFI ZEKÂT ve FİTRE REHBERİ
12 13
• Oğul, oğlan çocukları, kız, kızın çocukları ve
bunlardan doğan çocuklarına,
• Müslüman olmayanlara,
• Karı - koca birbirlerine, Zekât veremez.
Hanefîler’e göre bunların dışındaki kardeş, amca,
teyze, dayı, hala ve onların çocukları gibi akrabaya
zekât verilebilir. Şâfiî, Mâlik ve Ahmed b. Hanbel
akrabaya zekâtın verilip verilemeyeceği konusunda
“nafaka”yı ölçü alırlar ve zekât mükellefinin, hukuken
nafakasını teminle yükümlü olduğu akrabalarına zekât
veremeyeceğini söylerler.
Fitre, hayır kurumlarına verilebilir mi?+
Aldıkları zekât ve fitreleri bir fonda toplayıp bunu
yalnızca Tevbe suresinin 60. Ayetinde belirtilen yerlere
sarf ettikleri bilinen ve kendilerine her bakımdan
güvenilen kimseler eliyle yönetilen dernek, vakıf, kurum
ve yardımlaşma fonlarına zekât ve fitre verilmesinde
dinen bir sakınca yoktur.
Ücretlilere fitre verilebilir mi? +
İslam’da zekât ve fitrenin, kişilerin sınıf ve meslek
gruplarına bakılmaksızın, kimlere verilip verilemeyeceği
açıkça belirlenmiştir. Bu itibarla, belli bir geliri
olduğu hâlde, bu geliriyle asgari temel ihtiyaçlarını
karşılayamayan ve başka bir mal varlığı da bulunmayan
kişilere zekât verilebilir.