Yeryüzünde insanoğlunun tarihi kadar eskidir iyi ile kötünün mücadelesi. Çünkü varoluş ve yaradılışın hikmeti iyilerle kötüleri, verecekleri imtihan sonrası ortaya çıkarmaktır.
Yüce Yaradan, yeryüzünde insanı saptıran şeytan ve nefsin kışkırtmasıyla ilk kanın dökülmesi ve sonrası devam eden kötülüklerle nasıl mücadele edilmesi gerektiğini, gönderdiği Peygamberler ve kitaplarla insanoğluna öğretti. Ogün bugündür insanoğlu hür iradesiyle bu ikisi arasında tercihler yaparak ilerledi, kimi iyiden yana tavır aldı kimi de kötüden yana; kimi de iyi ile kötü arasında kayboldu.
İyiden yana olanlar, Peygamberlerin ve kutsal kitapların kendilerine öğrettiklerini yeryüzüne hakim kılmak ve yeryüzünde iyiliğin hâkim olmasını sağlamak için çeşitli mücadeleler verdiler.
“İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı tarafına çevirmeniz değildir. Asıl iyilik, o kimsenin yaptığıdır ki, Allah’a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanır. (Allah’ın rızasını gözeterek) yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, dilenenlere ve kölelere sevdiği maldan harcar, namaz kılar, zekat verir. Antlaşma yaptığı zaman sözlerini yerine getirir. Sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında sabreder. İşte doğru olanlar, bu vasıfları taşıyanlardır. Müttakiler ancak onlardır!” (Bakara 177)
İslam medeniyetinde ise bu mücadele, kurulan binlerce vakıfla kurumsallaştı, günümüze kadar devam etti. Bugün farklı isimlerde karşımıza çıkan bu müesseseler sayesinde dünyanın dört bir yanına iyilik götürülüyor. Bu maksatla kurulmuş önemli kurumlardan biri olan Türkiye Diyanet Vakfı, 40 yıldır yaptığı çalışmalarla birçok iyiliğe öncülük etti.
Değişen dünya dengeleri ve ülkemizin yeni vizyonu ile kendini baştan aşağı yenileyen Türkiye Diyanet Vakfı, “Yedi Kıtada insanlığın hizmetinde” vizyonu ile “Yeryüzünde iyiliğin egemen olması için insanlara ve bu yolda çaba sarf eden kurumlara maddi ve manevi destek olmak” misyonunu benimsedi.
Son yıllarda yaptığı atılımlarla adından sürekli bahsettiren Vakfımız, 102 farklı ülkede ve ülkemizin 996 noktasında eğitimden insani yardıma, din hizmetlerinden dini yapıların inşasına varıncaya kadar iyiliği yeryüzünde egemen kılacak birçok faaliyeti yürütmektedir.
Milletimizin tarih içindeki müstesna duruşunu temsil eden vakfımız; din, dil, ırk, mezhep ve cinsiyet ayrımı yapmaksızın çalışmalarını sürdürürken, toplumun her kesimini kucaklayarak halkımızın güvenini kazanmış öncü kuruluşlardan biridir.
Diyanet İşleri Başkanlığı ile olan işbirliği ve Devlet kurumları ile olan yakın koordinasyonu da Vakfımızın etki alanını ve gücünü artırarak onu uluslararası bir iyilik hareketine dönüşmüştür.
Bundan sonra atılacak stratejik adımlarla vakfımız dünya çapında örnek alınan ve lider kabul edilen bir kurum olarak yoluna devam edecektir.