Muhammed EYUP

20 Mart 2017 Mayıs 15th, 2023

İyilik karanlığa bağırmaktansa, o karanlığa küçük bir mum yakmaktır…

Bu işte emekli olmayı düşünmüyorum. Rabbim ömür verdiği sürece, okula gidemeyen çocuklara hizmet edeceğim”

Pakistan’da itfaiye görevlisi olarak çalışan Muhammed Eyüp, İslamabad’da her gün iş çıkışında parlamentoya yakın bir parkta, kentin yoksul çocuklarına ders vererek öğrenimlerine yardımcı oluyor. 35 yıldır bu kutsal görevi karşılık beklemeden yapan Eyüp’ün hayali bir gün gerçek bir okul inşa etmek. Öğrencileriyle beraber hayalini gerçekleştirmek için çalışan Eyüp: “Bu işte emekli olmayı düşünmüyorum. Rabbim ömür verdiği sürece okula gidemeyen çocuklara hizmet edeceğim” diyor.

Küçük yaşta babasını kaybettiği için hem çalışmak hem de eğitimine devam etmek zorunda kalan Pakistanlı Muhammed Eyüp, hayatını İslamabad’da sokakta çalışan çocuklara eğitim desteği vermeye adayan bir eğitim gönüllüsü. Her gün iş çıkışında parlamentoya yakın bir parkta yoksul çocuklara ders veren itfaiyeci Muhammed Eyüp, 35 senedir çocukları cahillikten korumak için çalışıyor.

Kendisi de zor şartlarda eğitim hayatına devam etmek zorunda kalmış. Otuz beş yıl önce araba yıkayan bir çocuğun maddi zorluklar nedeniyle okuyamadığı için çalışmak zorunda olduğunu öğrenince kolları sıvamış, ona yardım etmeye başlamış. Sonra bu çocukların sayısı üç olmuş. Üç çocuk ile başlayan bu serüven yıllar içinde binlerce çocuğun mezuniyetine vesile olmuş. Muhammed Eyüp’ün şu an 170 öğrencisi var. Çocukların kalem, defter gibi kırtasiye masraflarını dahi kendisi karşılayan merhametli eğitmen Muhammed Eyüp, birkaç yıl içerisinde emekli olacak ama köşesine çekilmeyi düşünmüyor.

Hayali bir gün gerçek bir okul inşa etmek. Öğrencileriyle beraber, bu hayalinin ilk adımlarını atmışlar bile. Hep birlikte topladıkları taş ve betonları parkın kenarında biriktiriyorlar. İyiliğin karanlığa bağırmaktansa o karanlığa küçük bir mum yakmak olduğuna inanan Muhammed Eyüp, “Rabbim ömür verdiği sürece okula gidemeyen çocuklara hizmet edeceğim” diyor.

 

Çocukların Defterlerini Kendi Elleriyle Yapıyor

Böylesine emek isteyen ve uzun soluklu bir çalışmayı yıllardır tek başına yürütmüş Muhammed Eyüp. “Sadece yangın olaylarında insanlara faydalı oluyordum ama ben insanlara her zaman yardımcı olmak istiyorum. Ne yapabilirim diye düşünürken yollarda bir sürü çocuk gördüm. Kimi dilenciydi kimi çalışıyordu… Bir gün ışıklarda duran arabaların camını silen, eli ve ayağı olmayan ve çeşitli sorunları olan 3 çocuk gördüm. Bu çocuklar için de harekete geçtim. Maaşımı üçe böldüm. Bir kısmını eşime, bir kısmını kendime ayırdım. Kalan kısmıyla bu çocuklara kâğıt aldım. O kâğıtları defter haline getirdim” diye anlatıyor hikayesini.

Bu girişiminin geçici bir şey olmaması, çocukların kullanacağı defterleri bile kendi elleriyle hazırlaması, Muhammed Eyüp’ün eğitime verdiği önemi ve sokak çocuklarına duyduğu merhametiyle örnek bir iyilik hareketini temsil ediyor.

 

Binlerce öğrencinin mezuniyetine vesile olmuş

Öğrenci sayısı arttığında buna bir düzenleme getirmek zorunda kalan Muhammed Eyüp, sabahları kendi işine gidiyor, kalan zamanını da bu çocukların eğitimi ile geçiriyor. Öğleden sonra üç grup halinde ders veren Eyüp, akşamları sokak lambalarının altında oturuyor çocuklarla beraber. Günümüze kadar sekiz bine yakın öğrencinin mezun olmasını sağlayan Muhammed Eyüp’ün öğrencileri arasında devletin her kademesinde çalışan da var, üniversitelerde öğretim üyeliği yapan da.

Okuttuğu çocukların başarılarına şahit olunca yüreğindeki hizmet etme aşkının arttığını söyleyen Muhammed Eyüp: “Yaz aylarında parkta güneşin altında, kışları ise ağaç diplerinde çocuklarla beraber çalışıyoruz. Hizmet niyetinde olduğum için sıcak ve soğuklardan hiçbir şekilde etkilenmiyorum. Allah yardım ediyor.” ifadeleri ile anlatıyor sevdasını.

Birinci sınıftan onuncu sınıfa kadar okul müfredatında hangi konular yer alıyor ise, onları çocuklara program yaparak anlatan Muhammed Eyüp, devletin bu çocukları bir sınava tabii tutarak başarılarını ölçtüğünü, aldıkları notlar karşılığında eğitimlerinde ilerleyebildiklerinin gururu ile her gün yeniden sarılıyor bu harekete…  Bu derslere başlarken çok da fazla bilgili olmadığı konularda, çocuklara ders anlatabilmek için her gün titiz ve istikrarlı bir şekilde ders çalıştığını söylüyor.

Eğitimine Devam Etmeleri İçin Çocuklara Teşvik Edici Sözler Veriyor

Maddi durumu olmadığı için okula gidemeyen çocukların eğitim görmesine yardımcı olan Muhammed Eyüp, “Tanıştığım çocukları ben okutmasaydım okula gidemezlerdi, kötü alışkanlıklara yönelirlerdi. Onların okuyabilmesi için bazen teşvik edici sözler veriyorum. Örneğin bir çocuğun okuması için bisiklet sözü verdim. Sonra kara kara düşündüm nasıl alacağım diye… Sonrasında bir arkadaşım geldi ve ‘Bir şeye ihtiyacın var mı? diye sordu. Ben de hemen ‘Öğrencime bisiklet sözü verdim ama alamıyorum’ dedim. Sağ olsun tereddüt etmeden aldı. Sonra o çocuk bir kaç yıl geçtikten sonra bilgisayara ihtiyacı olduğunu söyledi. Ben de başarılı olduğu takdirde alacağımı söyledim. Ama yine alacak imkânım yoktu. Bu defa başka biri imdadıma yetişti ve bilgisayarı aldık. Şimdi ise aynı çocuğa daha büyük bir söz verdim. Motosiklet istedi. Çok başarılı ve zeki bir çocuk. Benim okulumun kahramanıydı diyebilirim. O yüzden onun okuması için elimden geleni yapmaya çalışıyorum” diye anlatıyor.

Sokak çocuklarının okula gidemeyişleri yüzünden heba olmamaları için, çoğu zaman onlara ders anlatmaktan başka bir katkısının olmadığını ifade ederken bile daha fazlasını arzuladığını hissettiriyor Muhammed Eyüp. Onlara hem okul müfredatına yakın bir eğitimi vermek için kendini geliştirmek zorunda hissediyor hem de kimsenin sahip çıkmadığı bu çocuklara bir ağabey gibi sahip çıkmaya çalışıyor.

“Kim bilir daha nicesinden habersizim” diyen fedakâr eğitmen, geleceğe hazırladığı çocukların iyi yerlerde olması için her gün kendi bilgilerini yeniliyor ve onlar kadar ders çalışıyor. Nerede olursanız olun, öğrenmek için her fırsatın değerlendirilmesi gerektiğine inanan Muhammed Eyüp için sokaklar sınıfa, parklar okul koridorlarına dönüyor. Disiplinli ders anlatışı da merhametinin yanında eğitimci profesyonelliği gerektiriyor. Ki Muhammed Eyüp bunu başararak çocukların gönlünü çoktan kazanmış. Çoğu çalışmak zorunda olsa da, sokak mektebine devamsızlık yapmıyorlar. Biliyorlar ki, onları yine bu sokaklardan kurtaracak olan tek şey eğitim.

 

Köyde Öğretmenlik Yapan Çocuklar da Onun İzinde

Yürüttüğü gönüllülük çalışmasında zaman zaman insanlardan ilginç tepkiler alan Pakistanlı Muhammed Eyüp’ün ne yaptığını idrak edemeyenler arasında kendi devleti de var. Altı yıl boyunca yaptıkları takip edilen Muhammed Eyüp, zararsız olduğu anlaşılınca sadrazamlık tarafından ödüllendirilmiş. Bu iyiliklerin karşılıksız yapıldığına şaşıran insanların kendisine çılgın demelerine aldırmadan hizmet aşkıyla çalıştığını ekliyor Muhammed Eyüp.

2012 yılında da itfaiye tarafından yangın olaylarında gösterdiği cesaretiyle ödüllendirilmiş. Kendi canının hiçbir insanın canından daha kıymetli olmadığına inanan Muhammed Eyüp’ün elleri ve bacaklarında kalıcı yanık izleri var. Dört evlat sahibi fedakar babanın çocukları da yaşadıkları köyde onun gibi okula gidemeyenlere yardımcı olarak, geleceğin ‘Eyüp Öğretmeni’ olmak istiyorlar.

Akşamları veya gece olduğunda sokak lambalarının altında, gündüzleri ise parkta yerde oturarak okula gidemeyen çocuklara umut olan, zaman zaman insanlardan farklı tepkiler alıp kiminin çılgın kiminin fedai addettiği Muhammed Eyüp, ömrü vefa ettikçe bu iyiliğin kanatlarını çırpacak…

3 öğrenci ile başladığı bu yolda 32 yılda 7-8 bin öğrenci okutan ve şuanda 170 öğrencisi olan Muhammed Eyüp’ün emeğini yasladığı sebebi şöyle aktarıyor:

“Yazları parkta güneşin altında çalışırken hiç etkilenmiyorum. Aynı şekilde soğuktan da… Çünkü ben, hizmet niyetiyle gittiğimde sıcak ve soğuğu hiçbir şekilde hesabıma katmadım. Onun rızası için verilen emekleri zayi etmeyen Allah yardım etti…”