Türkiye Diyanet Vakfı 5. Uluslararası İyilik Ödülleri sahiplerini buldu

14 Mart 2019 Nisan 17th, 2023

Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı tarafından iyiye ve iyiliğe olan farkındalığı artırmak amacıyla düzenlenen 5. Uluslararası İyilik Ödülleri sahiplerini buldu.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen programda, ülkemizden ve dünyanın farklı coğrafyalarından 7 iyilik öncüsüne ödülleri takdim edildi.

MAHMUT CELALETTİN ÖKTEN (VEFA ÖDÜLÜ)

Uluslararası İyilik Ödülleri kapsamında verilen vefa ödülü ise ömrünü insanlığın hayrı için çalışan bir gençliğe adayan merhum Mahmut Celaleddin Ökten’e verildi.

Programda, Merhum Mahmut Celaleddin Ökten’in oğlu Prof. Dr. Saddettin Ökten vefa ödülünü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan aldı.

1882 yılında hayata gözlerini açan Mahmut Celalettin Ökten, ömrü boyunca ilmin ve irfanın izini sürdü. 1911’de Darülfünun Edebiyat Şubesinden mezun olduktan sonra eğitim ve öğretim yolculuğuna öğretmenlik ve idarecilikle devam etti. Bir hayali vardı Celal Hoca’nın: “Münevver gençler yetiştirmek” İnsanlığın hayrı için çalışan, ayrım gözetmeksizin herkese iyilik yapan, imanlı ve kararlı gençler… Sarsılmaz bir azimle bir ömür boyunca bu hayalin ve idealin peşinden koştu. Gençliğin “gelecek” olduğuna inanan yüreği güzel bir avuç insan, 1951 yılında İstanbul’da bir çınar dikti.

Bir neslin umutlarını yeşerten bu çınarın adı imam hatipti…Okulun kurucu müdürü olan Celal Hoca, mütevazı, merhametli ve fedakâr kişiliğiyle “İmam Hatip Neslinin Öncüsü” olarak tarihimize geçti. O yıllarda küçük bir fidan olan imam hatip çınarı, gün geçtikçe kök saldı Anadolu’nun dört bir yanına, ve dalga dalga iyilik yaymaya başladı bu topraklarda… İmam hatip okullarında inanan ve iyi işler yapan, insanlığı iyiliğe davet edip kötülükten sakındıran nesiller yetişti. Yeryüzünün en büyük iyilik hareketlerinden biri olan Türkiye Diyanet Vakfının kuruluşunda da imam hatip mayası vardı… Diyanet İşleri Başkanlığında gönlünü din hizmetine bağlamış nice imam, vaiz ve Kur’an kursu öğreticimiz, gözbebeğimiz olan imam hatip liselerinden mezun olarak bu şerefli vazifeleri üstlendi. Yöneticiler yetişti, öğretmenler, akademisyenler, doktorlar, hukukçular, iktisatçılar ve onlarca meslek erbabı bu ulu çınarın gölgesinde boy verip iyiliğe hizmet etti. Mahmut Celalettin Ökten Hoca, 1961 yılında fani hayata gözlerini kapadığında biliyordu ki imam hatip okulları sayesinde iyilik kapısı hiç kapanmayacaktı.

5. Uluslararası İyilik Ödülleri

2019 “Uluslararası İyilik Ödülleri” programı kapsamında ulusal ve uluslararası alanda ödül alan 7 iyilik öncüsünün isimleri ve hikayeleri şöyle:

 

HUZEYFE AYDIN

Doğuştan görme engelli bir genç olan Huzeyfe Aydın, azmi ve çalışkanlığıyla herkesin takdirini kazandı. Emeklerinin karşılığını alarak hukuk fakültesine tam burslu olarak girmeyi başardı. Huzeyfe’nin yaptıkları bunlarla sınırlı değildi. O, üniversiteye başlar başlamaz kolları sıvadı ve kendisi gibi görme engelli olan arkadaşları için 12. Sınıf Arapça ders kitabını Braille alfabesine çevirdi.

Huzeyfe, bu kitabı kendisine ulaşan görme engelli arkadaşlarına ücretsiz dağıtıyor.
Ve yaptıklarıyla gönlündeki ışığı saçmaya devam ediyor.

Huzeyfe Aydın, ödülünü Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’ndan aldı.

ZİLKA ŞETA

1992 yılında, Bosna savaşının en çetin vakitlerinde, Kapkara bulutların Güneş’i iyice sakladığı günlerde Saraybosna’da bir iyilik gönüllüsü oldu Zilka Şeta.

Yıllar öncesinden kurduğu aşeviyle ihtiyaç sahiplerine yemek dağıtmaya devam ediyor. İlk zamanlar, ülkenin Doğu bölgesinden kaçan mülteciler için hizmet veren aşevi, şimdilerde günde binden fazla kişiye kapısını açıyor. Ramazan ayında ise bu sayı beş binlere kadar çıkıyor. Zilka teyze ayrım yapmadan herkesin bu aşevinden yararlanmasını sağlamış, o sadece Boşnakların değil herkesin Zilha teyzesi. Zilka Şeta yardımseverliği ve paylaşmayı hayatının merkezinde tutmaya devam ediyor.

Zilka Şeta’ya ödülünü Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı ve TDV Mütevelli Heyeti üyesi Prof. Dr. Huriye Martı takdim etti.

OSMAN GÖKREM

O, evsiz dostu imam olarak biliniyor. Sokakta yaşayanlara yoldaş olup onların dertleriyle hemhâl olan Osman Gökrem, evsiz insanların ötekileştirilmelerine gönlü razı gelmiyor. Onları düştüğü yerden kaldırmak için yardım elini uzatıyor ve yaralarını sarmaya çalışıyor.

Osman Gökrem, İstanbul Beyoğlu’nda Selime Hatun Camii imam hatibi. O, ihtiyaç sahipleri için camisinin kapılarını ardına kadar açan bir yardımsever. Osman Hoca, evi olmayanların, parkları bahçeleri yurt edinenlerin rahatça kullanabilmeleri için caminin alt katına banyo yaptırır. Onlara gönüllü berberlik hizmeti vererek saçlarını ve sakallarını traş eder. Her cumartesi sabahı cami önünde çay, çorba, simit ikramında bulunur. Onların gözlerindeki hüznü az da olsa dağıttığında mutlu olan Osman Hoca, bir kişiyi kurtarmak insanlığı kurtarmak gibidir diyerek her geçen gün iyilik dalgasını genişletmeye çalışıyor.

Osman Gökrem’e ödülünü Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Dr. Ekrem Keleş’den takdim etti.

AYŞE MASLUHİ

Kudüs’ün en gözde yerinde bir bina.
Ağlama duvarının hemen dibinde yıllara meydan okuyan bir Müslüman apartmanı.
Bu apartmanın penceresinde bir çift göz. Özlemle Mescid-i Aksa’ya bakan. Kedere, acıya, sıkıntıya dayanan ama asla davasından ödün vermeyen bir yürek.

Bu yüreğin sahibi Ayşe Masluhi… Ayşe Masluhi, Kudüs’ün Yahudi yerleşimi olan Megaribe Mahallesi’nde bir apartmanda yaşıyor. O, çevresini saran işgalci yerleşimcilere, evinin girişinde kurulan barikatlara, 7/24 izlenen kameralara rağmen hayatını gururla ve inançla devam ettiriyor. 25 metrekarelik evini Yahudi yerleşimcilerin ısrarlarına ve yüksek fiyatlar teklif etmelerine rağmen satmıyor. Direnişi ve asaletiyle bütün Müslümanlara örnek olan Ayşe Teyze, Karun’un hazinelerini de verseler evini asla Yahudi işgalcilere satmayacağını söylüyor ve Türkiye’deki Müslümanlardan tek bir şey istiyor: Filistin’i yalnız bırakmayın!

Ayşe Masluhi’ye ödülünü Katar Evkaf ve İslam İşleri Bakanı Dr. Gays bin Mübarek el Kuvari takdim etti.

TURGAY TANÜLKÜ

Bazı insanlar vardır hüzünleri gözlerinden okunan, kendileri kışı yaşasa da dokundukları her yere baharı getiren… Umudu, hayali unutan minik gönüllerle hayatı yakalamak için yola çıkan, kalbi büyük bir insan… Turgay Tanülkü… O, yaşadığı acılardan kendine bir yol çizip o yolu sevgi ve ümitle devam ettiren bir umut elçisi. Kendisi de genç yaşında cezaevinde yatan Turgay Tanülkü, ailesi cezaevlerinde bulunan çocuklarla 20 yılı aşkın zamandır adeta bir baba gibi ilgilendi. Onlara kol kanat gerip okuttu ve vatana, millete hayırlı bireyler olmasını sağladı. O, yirmiden fazla çocuğun manevi babası olarak çocukların ellerinden tutmaya devam etmekte ve ailesini gün geçtikçe genişletmektedir. İyilik bazen birilerinin umudu olmak bazen de kötülüklere kalkan olmaktır.

Sinema ve Tiyatro oyuncusu ve TDV Gönüllüsü Turgay Tanülkü’ye ödülünü Diyanet İşleri Başkanı ve TDV Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş takdim etti.

ŞENGÜL KAZAN

1979 yılında kanatsız bir melek giriyor Darülaceze’nin kapısından. Salı ve cuma günleri Darülacezenin sessiz koridorlarında dolaşan bu melek, oda oda gezinip kendisini dört gözle bekleyenlerin hâlini hatrını soruyor. Bu iyiliksever, gönlü güzel insan 69 yaşındaki Şengül Kazan…
Şengül Kazan 40 yıldır Darülaceze gönüllüsü. Haftanın iki günü Darülacezeye gelip burada yaşayanların tırnak bakımını yapıyor. Yaşlıların banyosundan yemeklerine kadar birçok ihtiyaçlarıyla ilgileniyor. Kâh dertleriyle hüzünleniyor kâh sevinçlerine ortak oluyor. Şengül Kazan’ın, Darülaceze dönüşü yaşadığı huzuru anlatmaya kelimeler yetmiyor.
Şengül Kazan, Darülacezedeki yaşlıların en çok sevgiye ihtiyacı olduğunu söylüyor ve gençlerden yaşlılarına sahip çıkmalarını istiyor.

Şengül Kazan’a ödülünü Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay takdim etti.

FREDERİCK OMAR KANAUTE

Başarılarıyla ismini futbol tarihine altın harflerle yazdıran dünyaca ünlü bir isim… O sadece attığı gollerle değil yaptığı iyiliklerle de Müslümanların gönüllerinde taht kurdu. Hayatını Peygamber Efendimizi örnek alarak sürdüren bu kişi Frederic Omar Kanaute.

Kanaute, Mali asıllı bir futbolcu. O, yaptığı hizmetlerle adını iyiler kervanına yazdırmayı başardı. 20’li yaşlarda İslamiyeti seçen sporcu Mali sokaklarında dolaşırken gördüğü fakir çocuklardan etkilendi ve onlar için bir vakıf açtı. Bu vakıf sayesinde Mali’de yüzlerce çocuk için köy kurdu ve onların umudu oldu. Ayrıca İspanya’da bir caminin yıkılmasını engelledi. Hatta caminin bulunduğu yeri satın alarak Müslümanlara devretti.

İyilik bazen Kanaute’nin yaptığı gibi bir çocuğun gözlerindeki sevince tanık olmak, bir yetimin başını okşamaktı. Bazen de aynı duaya âmin demekti.

Frederick Omar Kanaute’ye ödülünü Cumhurbaşkanı İdari İşler Başkanı Metin Kıratlı takdim etti.